ActaFabula
  • Anasayfa
  • Bülten
  • Haber
  • İletişim
ActaFabula
  • Anasayfa
  • Bülten
  • Haber
  • İletişim
Author

Levent Kemal - Adem Yılmaz

Levent Kemal - Adem Yılmaz

Genel

Duvarın ardındaki ülke: Batı Sahra

by Levent Kemal - Adem Yılmaz 23 Haziran 2020
written by Levent Kemal - Adem Yılmaz

Kuzeyinde Fas, kuzeydoğusunda Cezayir, doğu ve güneyinde Moritanya, batısında Atlas Okyanusu bulunan, kum tepeleri ve sarp dağlarla engebeli bir araziye sahip, yağmurun nadiren düştüğü Batı Sahra bölgesi, 10. yüzyıl sonrası Fas Kralı’na biat eden yerel yöneticiler tarafından idare edildi.1 Stephen Zunes, Jacob Mundy, Western Sahara: War, Nationalism, and Conflict Irresolution, (2010), p1-9

 

Etnik olarak çevresindeki çeşitliliği içinde barındırmasına rağmen kendilerini Faslı Arap yahut Berberi olarak görmeyen bu bölge insanlarını anlatmak uzun süredir için Sahravi, yani Sahralı, kelimesi kullanılıyor. Çeşitli tarih araştırmaları da bu bölgedeki halkın Arap, Berberi yahut Araplaşmış Berberiler olmadığı yönünde görüşleri destekliyor.2 Janos Besenyo, Western Sahara, Publikon, 2009, s.37

 

Uzun süre çeşitli hanedanların yönetimi altında yaşamlarını sürdüren Batı Sahra halkının Murabid Hanedanlığı, Alaviyye Hanedanlığı ve Gana egemenliği ile olan gelişen hikayesi 15. yy’daki ticaret seferleri ile değişmeye başlamıştır. Papalığın 1480 Toledo Konvansiyonu ile İspanya yönetimine verdiği3 Besenyo, a.g.e., s.46 bölgenin modern dönemdeki kaderi Afrika’da sömürgeciliğin Avrupalı devletler arasında müzakere edildiği 1884 Berlin Konferansı sonrasında yeni bir rotaya girmiştir. Bu müzakereler sonunda da İspanya’nın elinde kalan Batı Sahra, başta zengin fosfat yatakları olmak üzere yer altı kaynaklarıyla stratejik bir öneme sahipti. 1934 sonrası “İspanya Sahrası” vilayeti ismini alan bölge bir asra yakın İspanya tarafından idare edildi.4 Janos Besenyo, Western-Sahara under the Spanish Empire, AARMS, Vol. 9, No. 2, 2010, s.199, s.206

 

1970 yılında sömürge karşıtı ayaklanmaların başladığı Batı Sahra’da, lokal ayaklanmaları takiben 1973’te Mustafa Seyyid liderliğinde bağımsızlık yanlısı silahlı örgüt “Polisario Cephesi” kuruldu. 5 Caner, C. & Şengül, B. (2019). Kuzey Afrika’da bir bağımsızlık mücadelesi analizi: Polisario Cephesi ve Sahra Arap Demokratik Cumhuriyeti (SADC). Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, .s 1327 ve s.1335

 

Batı Sahra’da Fas egemenliği

 

9 Eylül 1975’te İspanya Dışişleri Bakanı Courtina Mauri, Polisario Cephesi ile yaptığı gizli görüşmede Sahra sakinlerinin kendi kaderlerini tayin etme haklarının bulunduğunu dile getirdi.6 Zunes – Bundy, a.g.e., s.105 16 Ekim 1975’te Uluslararası Yüksek Mahkeme’nin açıkladığı raporda, Batı Sahra ile Fas Krallığı ve Moritanya arasında hiçbir toprak bütünlüğü ilişkisi bulunmadığı ifade edilerek halkların kendi kaderini belirleme hakları ilkesi vurgulandı. 7 Caner – Şengül, a.g.e., s.1328

 

Uluslararası Adalet Divanı’nın bu raporu üzerine İspanya bölgede referandum önererek çıkacak sonuca bağlı kalacağını taahhüt etti. Referandum kararının alınmasının ardından Fas Kralı II. Hasan’ın emriyle 600 bin kişinin kayıt yaptırıp 350 bin Fas vatandaşının iştirak ettiği Batı Sahra topraklarının alınmasına yönelik “yeşil yürüyüş” adı verilen harekât başlatıldı.8 Besenyő, Western Sahara, Publikon, 2009, s.89 ve Caner – Şengül, a.g.e., s.1328

 

Fas Ordusu’nun kuzeyden, Moritanya Ordusu’nun güneyden ilhak ettiği Batı Sahra’da Polisario Cephesi gerilla savaşı başlattı. İspanya Kasım 1975’te, Madrid Anlaşmasıyla yerel halkın taleplerini göz ardı ederek Batı Sahra topraklarını Fas ve Moritanya arasında paylaştırarak bölgeden çekildi.9 Madrid anlaşması metni için bkz: https://peacemaker.un.org/sites/peacemaker.un.org/files/MA-MR-ES_751114_DeclarationPrinciplesOnWesternSahara_0.pdf

 

Batı Sahra’nın bağımsızlığı için silahlı mücadele veren Polisario Cephesi bölünmeyi asla kabul etmedi. Batı Sahra’nın Fas ve Moritanya tarafından bölüşülmesine tepki olarak 27 Şubat 1976’da Polisario Cephesi Demokratik Sahra Arap Cumhuriyeti’ni (Saharan Arab Democratic Republic-SADR) ilan etti.10 Besenyő, Western Sahara, Publikon, 2009, s.101

 

Temmuz 1978’de gerçekleşen askeri darbeyle istikrarı sarsılan Moritanya11 Military Takes Over in Mauritania With a Reportedly Bloodless Coup, https://www.nytimes.com/1978/07/11/archives/military-takes-over-in-mauritania-with-a-reportedly-bloodless-coup.html artan Polisario Cephesi’nin saldırıları sonrası Batı Sahra topraklarından kademeli şekilde geri çekildi. 12 “Moritanya’ya karşı önemli başarılar elde eden Sahrâvî Kurtuluş Ordusu (SKO), 8 Haziran 1976’da başkent Nouakchott’uyu;

 

1 Mayıs 1977’de de maden kenti Zourate’yi bastılar. Altı Fransız madenci bu saldırılarda SKO tarafından rehin alındı (SSI, 2013:37). Kentler ancak Fransa’nın bölgeye asker göndereceğini açıklamasıyla kurtarılabilmişti. Moritanya ile yapılan çatışmalarda yaklaşık 1600 Moritanya askeri ölmüş, 900 asker yaralanmış ve 96 asker SKO tarafından ele geçirilmiştir.” – Caner – Şengül, a.g.e., s.1329
Ardından 1979 yılında Moritanya ile Polisario Cephesi arasında bir ateşkes anlaşması imzalandı. 13 Caner – Şengül, a.g.e., s.1330

 

Fas, Batı Sahra’da kontrolünde bulunan bölgeyi korumak adına 1980 yılının Mayıs ayında General Ahmed Dlimi’nin önerisi ile 100 bin Fas askeri tarafından korunan bu duvar nöbetçi kuleleri ve mayınlarla donanmış modern bir Çin Seddi görünümünde bir duvar örmeye başladı.14 Janos Besenyo, Guerrilla Operations in Western Sahara: The Polisario versus Morocco and Mauritania, Connections QJ 16, no. 3, 2017. 23-45, s.41

 

Cezayir’in Batı Sahra siyaseti

 

Bölgedeki Fas hâkimiyetiyle birlikte binlerce Sahra sakini Cezayir başta olmak üzere çevre ülkelere göç etti. Yoğun göçlerin ardından Cezayir’in güneybatısındaki Tindouf kenti yakınlarında beş büyük mülteci kampı oluştu.15 Saharawi Refugees Camps-TindoufAlger Algeria Humanitarian Situation Report-1, https://www.unicef.org/appeals/files/UNICEF_Saharawi_Refugee_Camps_Algeria_Humanitarian_Situation_Report_18_Aug_2016.pdf Yaklaşık 175,00 mültecinin yaşadığı bu kamplara Batı Sahra’daki şehir isimleri verildi: El-Ayoun, Smara, Ausserd ve Dakhla.16 Sahrawi Refugees in Tindouf, Algeria: Total In‐Camp Population, UNHCR Report, Mart 2018

 

Cezayir, sınırında gelişen olaylara kayıtsız kalmamanın dışında Fas ile yürüttüğü bölgesel rekabet üzerinden sık sık Batı Sahra konusuna müdahil olmuş  ve Fas’ın Batı Sahra’daki müdahalelerini eleştirdiği gibi Polisario Cephesi’nin bağımsızlık mücadelesine destek vermiştir. Cezayir Tindouf’taki mülteci kamplarında teşkilatlanana Polisario’ya halen aktif desteğini ifade etmektedir.17 Algeria’s President: We Will Continue to Support Polisario, https://www.moroccoworldnews.com/2020/01/291031/algeria-tebboune-polisario-western-sahara/ Bölgedeki en büyük rakibi Fas yerine bağımsız ve dost bir Batı Sahra ülkesi üzerinden Atlantik’e ulaşım imkânı Cezayir için önemli bir kazanç olabilir.

 

Cezayir, binlerce mülteciye ev sahipliği yapmasından ötürü uluslararası platformlardaki Batı Sahra meselesi ile alakalı görüşmelerde söz sahibi ülkelerden birisi. Sahra halkının kendi kaderini tayin hakkını vurgulayan Cezayir, bölgedeki rakibi Fas’ın Batı Sahra’daki nüfuzunu eleştirmekte.18 Konu ile ilgili genel olarak bkz: Jacobs, Michael D., “Hegemonic Rivalry in the Maghreb: Algeria and Morocco in the Western Sahara Conflict” (2012). Graduate Theses and Dissertations – Djallil Lounnas and Nizar Messari, Algeria–Morocco relations and their impact on the Maghrebi regional system, Menara Working Papers, No. 20, October 2018 – Anna Jacobs, The Battleground for the Morocco-Algeria Rivalry, https://www.jadaliyya.com/Details/34645

 

Batı Sahra’nın ekonomik önemi 

 

Batı Sahra’nın kuzeyindeki El-Ayoun kentinden Atlantik kıyısı boyunca güneydeki Dakhla’ya gidildiği zaman Boujdour şehrine yaklaşınca ahtapot başta olmak üzere deniz ürünleri taşıyan sayısız kamyona rastlamak mümkün. Batı Sahra, bin 200 km. kıyı uzunluğu ile dünyanın en çok balık üretilen bölgelerinden birisi. Fas, sahil şeridinin ve okyanustaki ekonomik alanının genişliğine rağmen balıkçılık konusunda Batı Sahra ile mücadele ediyor.19 https://www.wsrw.org/a120x522

 

Kuzeyden güneye sahil şeridinde devam edenleri Dakhla yakınlarında sera tarlaları karşılar. Batı Sahra Kaynak İzleme Örgütü’ne göre şehrin çevresinde 11 büyük tarım arazisi mevcut.20 https://www.wsrw.org/a201x1837 Fransız meyve-sebze üretim firması “Idyl”, güney yıldızı anlamına gelen “etoile du sud” markasıyla bu bölgede kiraz domatesleri üretmişti. Batı Sahra Kaynakları İzleme Örgütü’ne göre “Orijinal Fas Ürünleri” etiketiyle piyasaya sürülen bu domatesler Dakhla’ya 1.200 km uzaklıktaki Fas’ın Agadir limanı üzerinden Avrupa’ya ihraç ediliyor.

 

El-Ayoun şehrine geri dönüldüğünde 10 km kuzeyde l’Office chérifien des phosphates (OCP) adındaki Fas şirketinin işlettiği limanda yüz km uzaklıktaki Bou Craa bölgesinden yine bir Fas firması olan Phosphates de Boucraa tarafından çıkarılıp21 Sales Of Western Sahara “Conflict Minerals” Rise But Trade Is Getting Harder For Morocco To Maintain, https://www.forbes.com/sites/dominicdudley/2019/04/08/sales-of-western-sahara-conflict-minerals-rise-but-trade-is-getting-harder-for-morocco-to-maintain/#7953928754f8 limana getirilen fosfat madenlerinin yüklemesindeki hummalı çalışmalar görülebilir. Dünyanın en zengin fosfat madenlerinin bulunduğu Batı Sahra’daki bu kaynaklar Fas tarafından sömürge sistemi ile işletiliyor. Fas, el koyduğu bu kaynaklar sayesinde dünyanın en büyük fosfat üreticisi konumunda.22 Twist of Phosphate, https://www.thebusinessyear.com/morocco-has-worlds-largest-phosphates-resources-critical-for-global-agriculture/focus#:~:text=Despite%20the%20Kingdom’s%20significant%20reserves,140%20million%20tons%20in%202018.

 

Batı Sahra Kaynak İzleme Örgütü’ne göre Fas, 2017 yılında Batı Sahra bölgesinden toplam 1,5 milyon ton fosfat dışsatımı ile yaklaşık 142 milyon dolar elde etti.23 New Report On Contentius Western Sahara Phosphate Trade, https://www.wsrw.org/a249x4159

 

Batı Sahra’nın balıkçılık, tarım ve maden kaynakları bakımından eşsiz zenginliği Fas’ın ekonomik büyümesine büyük katkı sağladı. Öte yandan, Fransız petrol şirketi Total 2014’te Batı Sahra’da petrol arama faaliyetleri yürüttüğünü açıkladı.24 What is Total doing in Western Sahara?, https://multinationales.org/What-is-Total-doing-in-Western

 

Batı Sahra’da mevcut durum

 

Fas’ın 1980’de Batı Sahra’da kontrolündeki toprakları Polisario Cephesi’nden korumak için inşa etmeye başladığı 2.720 km uzunluktaki duvarı 1987’de tamamladı. Mevcut durumda Fas, Batı Sahra’nın %80’ini kontrol ediyor.25 Morocco and Western Sahara: a decades-long war of attrition, https://theconversation.com/morocco-and-western-sahara-a-decades-long-war-of-attrition-122084

 

Polisario Cephesi, 1991’de BM arabuluculuğundaki ateşkes görüşmelerine kadar Faslı kuvvetlere karşı 16 yıl boyunca gerilla savaşıyla mücadelesini sürdürdü. Nisan 1991’de Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin ateşkes ve referandum kararını her iki taraf ta kabul etti. Anlaşma gereği Batı Sahra’da Referandum için Birleşmiş Milletler Misyonu (MINORSU) kuruldu. Bu misyonun görevi ateşkes anlaşmasına uyulmasını ve referandumun yapılmasını denetlemekti.26 BM 1991 yılı 690 nolu çözüm planı metni için: https://www.un.org/ga/search/view_doc.asp?symbol=S/RES/690(1991)

 

Ateşkes kararı sonrası tüm girişimlere rağmen referandum çeşitli teknik ve siyasi nedenlerle gerçekleşemedi.27 Batı Sahra halkının büyük bir bölümü mülteci konumuna düşmüş, halihazırda devlet alt yapısı bulunmayan bölgede seçimlerin gerçekleşmesi için kimlik ve köken belirleme çalışmaları yürütülememiş ve siyasi tartışmalara neden olmuştu. Referandum bu gibi nedenlerle gerçekleştirilemedi Fas, tüm karşı kararlara rağmen 28 EU Court confirms: Western Sahara not part of EU-Morocco fish deal, https://www.wsrw.org/a105x4234#:~:text=In%20its%20new%20ruling%20dated,be%20applied%20to%20the%20territory.&text=In%20this%20sense%2C%20the%20territory,of%20this%20Agreement%20and%20Protocol%22. Batı Sahra topraklarının kendisine ait olduğunu iddia ediyor. Polisario Cephesi ise Fas’ın Batı Sahra demografik yapısını sistematik olarak değiştirmeye devam ettiği için müzakereleri uzatıp zaman kazandığını iddia ediyor. Taraflar arasında pek çok çözüm görüşmesi de bir sonuca ulaşamıyor.

 

Polisario Cephesi, 1991 yılından bu yana gerilla savaşına ara verse de gerilim ortadan kalkmadı. Mülteci kampları merkezli protesto gösterileri ve saldırılar ara ara devam ediyor. Demokratik Sahra Arap Cumhuriyeti’nin başkent olarak kabul ettiği, Fas kontrolünde bulunan El-Ayoun yakınlarındaki 20 bin kişilik “Onur Kampı” isimli mülteci çadır kentinde ordu ve polis ile direnişçiler arasında şiddetli çatışmalar gerçekleşti. Gerginliğin büyümesinin ardından Fas ordusu kampı tahliye etti.

 

Batı Sahra’nın yaklaşık %20’si Polisario Cephesi tarafından yönetiliyor. Bu alan büyük oranda yerleşimin mümkün olmadığı çöl ve bozkır bölgesi. Örülen duvar vasıtasıyla birbirinden ayrılan Sahralılar, Cezayir ve Moritanya başta olmak üzere komşu ülkelerde zor şartlar altında yaşamlarına devam ediyor.

 

Bu yazı Acta Fabula için Adem Yılmaz ve Levent Kemal tarafından kaleme alınmıştır. 

23 Haziran 2020 0 Yorum
0 FacebookTwitterWhatsappEmail
Genel

İran’ın Kürt Politikası: Truva Atı Taktiği

by Levent Kemal - Adem Yılmaz 19 Haziran 2020
written by Levent Kemal - Adem Yılmaz
PDF Dowlnoad

 

İran’da ciddi bir nüfusa ve sosyo-ekonomik görünürlüğe sahip olan Kürtler ülke batısındaki Zağros dağları etekleri boyunca Kürdistan, Kirmanşah, Batı Azerbaycan ve İlam eyaletlerinde mukimdir. 1 Göktürk Tüysüzoğlu, “Kürt ve Beluci Ulusçuluklarının Benzeşen ve Ayrışan Yönleri Resembling And Diverging Aspects Of Kurdish Nationalism And Baloch Nationalism”, Ortadoğu Yıllığı, 2013, 419 Başkent Tahran ve kuzeydoğudaki Horasan 2 Safevi döneminde ülke batısındaki Kürt nüfus yoğunluğunu azaltmak ve doğu sınırlarını Özbek akınlarına karşı tahkim etmek amacıyla Urumiye Gölü çevresinden Horasan’a zorunlu Kürt göçleri gerçekleşmiştir. Günümüzde İran’ın Horasan-ı Razavi ve Kuzey Horasan eyaletlerinde 2 milyona yakın Kürt yaşadığı tahmin edilmektedir. Geniş bilgi için bkz. Selim Temo, Horasan Kürtleri, Alfa Yayın (İstanbul, 2018) eyaletlerinde de yoğunluk arz eden Kürtlerin ülke genelindeki nüfusunun 10 – 12 milyon olduğu tahmin ediliyor. 3 “The Kurdish population”, erişim 14 Haziran 2020, https://www.institutkurde.org/en/info/the-kurdish-population-1232551004

 

Kültürel anlamda çeşitlilik gösteren İran Kürtleri, Urumiye gölü çevresi ve Horasan bölgesinde Kurmanci, Kürdistan bölgesinde Sorani, Kirmanşah güneyinde Gorani ve Kelhori lehçelerini konuşmaktadırlar. Önemli bir bölümü (%70) Sünni mezhebine mensup bulunan İran Kürtleri içerisinde 12 İmam Şiiliği ve Ehl-i Hakk takipçileri de bulunmaktadır.4 Ali Dolamari ve Baban Eliassi, “Les Kurdes d’Iran à l’écart”, Outre-Terre 28, sayı 2 (2011): 341, https://doi.org/10.3917/oute.028.0341

 

Pehlevi devrinin son evresinde Kürtler

 

İran Kürtleri Osmanlı ile olan sınır hattında yaşamalarının da etkisiyle Safevi ve Kacar devirlerinde bölgedeki siyasi denklemde etkili bir aktör olarak öne çıktı. Birinci Dünya Savaşı yılları ve sonrasında Şikak aşireti lideri Simko’nun 5 Fatih Ünal, “Şikak Aşireti ve Reisi Simko Lakaplı İsmail Ağa’nın Faaliyetleri”, Tarih Dergisi, sayı 44 (28 Mayıs 2012), https://dergipark.org.tr/iutarih/issue/9615/120117 isyanlarıyla merkezi yönetim için ciddi tehdit oluşturan İran Kürtleri, İkinci Dünya Savaşından sonra kurulan kısa ömürlü Mahabad Kürt Cumhuriyeti ile merkezî yönetime meydan okudu. 6 M. Fatih ÇİÇEK, “Bütün Yönleriyle Mahabad Kürdistan Cumhuriyeti (1941-1946)”, erişim 15 Haziran 2020, https://www.academia.edu/31032903/Bütün_Yönleriyle_Mahabad_Kürdistan_Cumhuriyeti_1941-1946_

 

Kürt aşiretlerine yönelik baskı

 

Aşiret lideri Simko’nun isyanları ve Mahabad Kürt Cumhuriyeti’nin bıraktığı ayrılıkçı etkinin canlı olduğu Kürdistan’da otoriteyi tesis etmek isteyen Pehlevi rejimi aşiretleri baskı altına alma stratejisini izledi. 7 ran Mohammadi, “Regards sur le mouvement ethnique au Kurdistan iranien”, Cemoti 38, sayı 1 (2004): 188, https://doi.org/10.3406/cemot.2004.1749

 

Aşiretlerin geleneksel kıyafetlerini yasaklayan, topraklarını elinden alan, onları silahsızlandırıp zorunlu askerliğe tabi tutan uygulamalarla birlikte İran tarihinde ilk defa askeri güç dengesi aşiretlerden merkezi hükümete kaymış oldu. 8 Ervand Abrahamian, Modern İran Tarihi, İş Bankası (İstanbul, 2018), 122

 

İran’ın doğusundaki Urumiye Gölü çevresinde mukim olan Milan, Celali, Şıkak ve Bradosti gibi Kürt aşiretlerinin silahlarına el koyan Pehlevi rejimi, bu aşiretlerin geleneksel yaylak ve kışlak hayatına son verdirip bir kısmını Kazvin gibi ülkenin iç bölgelerine sürgün etti. 9 İbrahim Moshfagifar, “Berresi ehdaf siyasi – nizami göç ve iskân icbari berhi tevayif ve ilat İran”, Faslname Gencîne, (Payiz – 1386) 39

 

Devrime giden süreçte etkili Kürt siyasi hareketleri

 

Mahabad Kürt Cumhuriyeti’nin yıkılmasıyla birlikte yer altına çekilen İran Kürdistan Demokrat Partisi (İKDP) 1970’li yılların başında Şahlık rejiminin zayıflamasıyla yeniden faaliyetlerine başladı. 1973’te İKDP Genel Sekreterliğine seçilen Abdurrahman Kasımlo, 1978’de Prag’daki akademik çalışmalarını bırakarak İran’a dönüp güçlü bir askeri ve siyasi teşkilatlanma başlattı. 10 “İran’ın hedefindeki muhalif Kürt gruplar”, erişim 15 Haziran 2020, https://www.aa.com.tr/tr/dunya/iranin-hedefindeki-muhalif-kurt-gruplar/1252026

 

Devrime giden süreçte etkili olan Kürt siyasi hareketlerine 1969 yılında sol görüşlü Kürt öğrenciler tarafından Tahran’da kurulan ve kısa sürede Kürdistan eyaletinde örgütlenen İran Kürdistanı Devrimci ve Emekçi Partisi (Komele) de örnek verilebilir. Daha çok öğrenciler ve işçiler arasında taraftar toplayan Komele, ideolojik açıdan Kürt milliyetçiliği ve komünizmin senteziydi. 11 “Komala Party of Iranian Kurdistan, An Introduction”, erişim 15 Haziran 2020, http://www.komalainternational.org/2018/02/19/komala-party-of-iranian-kurdistan-an-introduction

 

Bu dönemde Kürdistan eyaleti ve çevresinde Şahlık rejimi karşıtı siyasi faaliyet yürüten oluşumlardan biri de Sünni din adamı Ahmed Müftüzade’nin çevresinde örgütlenen Kuran Mektebi hareketiydi. Senendec şehrinde güçlü bir taban bulan Kuran Mektebi, devrime giden süreçte bölge halkının rejim karşısında konsolide edilmesinde çok etkili oldu. 12 “Sunni school under scrutiny in Iranian Kurdistan”, erişim 19 Haziran 2020, https://www.rudaw.net/english/middleeast/iran/23102014

 

 

Devrim sonrası Kürdistan eyaletindeki durum

 

1979 Şubat’ında Pehlevi rejiminin çökmesini izleyen dönemde Batı İran’daki Kürt yoğunluklu eyaletler farklı siyasi inançtaki birçok ayrılıkçı grubun kontrol ettiği bir bölge haline geldi.

 

İhtilâl sürecinde siyasi mahkumların hapisten salıverilmesi veya sürgünden dönmeleri, Şah yanlısı imparatorluk ordusunun dağılması, Abdurrahman Kasımlo liderliğindeki İKDP ve nispeten daha marjinal bir sol hareket olan Komele gibi yer altından çıkan grupların faaliyetleri merkezî hükümetin bölgeye nüfuz edemeyişine zemin oluşturdu. 13 Martin Van Bruinessen, Kürdistan Üzerine Yazılar, İletişim (İstanbul, 2015), 169

 

22 Şubat 1979’da Kürt siyasal hareketinin sembol şehirlerinden Mahabad’ın kontrolü İran KDP’sine geçti. Kürt grupları kısa sürede Kürdistan eyaletindeki birçok şehir ve kasabayı ele geçirdikten sonra güneyde Kirmanşah eyaleti sınırları içerisinde yer alan Pave şehrinde hâkimiyet kurdu. 14 Nebile Ruhi, “Şeklgiri buhran Kürdistan ve Sazman Peşmergân-ı Müselmân-ı Kürt” Faslnâme Mütalaat-ı Besic, No:36, Bahar – 1386, s. 5

 

 

İKDP – Komele ittifakı

 

Tahran yönetimi Kürdistan eyaleti ve çevresindeki ayrılıkçı örgütlere yönelik birçok kez geniş askeri taarruzlar denese de muvaffak olamadı. Taraflar arasındaki müzakere girişimleri de başarısız olunca şiddetli çatışmalar devam etti. Saldırılar karşısında gösterilen direnç İKDP ve Komele’nin askeri ve siyasi konumlarını pekiştirmesine yol açtı.

 

Mart 1979’da İKDP ve Komele gibi farklı siyasi grupların oluşturduğu yerel platformun sözcülüğüne Mahabad Cuma İmamı İzzeddin Hüseyni seçildi. Kürtçenin Farsça gibi resmi dil olarak kabul edilmesi, Kürdistan eyaletinin idari anlamda özerkliğinin kabulü, bu bölgenin güvenliğinin yerel güçler tarafından üstlenilmesi gibi 8 maddeden oluşan şartlar Tahran’a sunuldu. 15 Yeryüzünde bozgunculuk çıkaranlar anlamına gelen müfsid-i fi’l-arz’ İran yargı literatüründe idam edilecek mahkûmlar için ifade edilen bir suçlamaydı. Mohammadi, “Regards sur le mouvement ethnique au Kurdistan iranien”, 2004

 

Ayrılıkçı hareketlerin özerklik taleplerini reddeden Humeyni, İKDP’yi “şeytan partisi” ve “İslam düşmanı”, Kasımlo ve İzzeddin Hüseyni’yi ise “müfsid-i fi’l-arz” diye niteleyerek Kürdistan eyaletinde cihad ilan etti. 16 Iran Mohammadi, “Regards sur le mouvement ethnique au Kurdistan iranien”, CEMOTI 38, sayı 1 (2004): 185–204, https://doi.org/10.3406/cemot.2004.1749

 

 

PMK: Tahran’ın Truva Atı

 

Tahran yönetimi başarısızlıkla sonuçlanan saldırı girişimleri sonrasında yeni bir strateji izledi. Önceki rejimlerle benzer şekilde Kürdistan sınavına tabi tutulan Şii teokratik rejim daha önce denenmemiş bir yol takip etti. İran Devrim Muhafızları Ordusu, çatışmaların şiddetinden ötürü Kürdistan’dan ayrılıp Kirmanşah’a yerleşen Sünni Kürtleri ile Kirmanşah çevresindeki Şii Kürtleri ayrılıkçı gruplara karşı silahlandırarak Peşmergân-ı Müselmân-ı Kürt isimli örgütü kurdu. 17 Ali Ekber Rencbaran, “Nakşe Sazman Peşmergân-ı Müselmân-ı Kürt der temin emniyet paydar mıntıka Kürdistan”, http://pmrk.ir/article/1.html , s.8.

 

Dini lider Humeyni’nin emriyle Devrim Muhafızları Ordusu Batı İran Komutanı Muhammed Burucerdi tarafından Temmuz 1979’da kurulan Peşmergân-ı Müselmân-ı Kürt örgütünün liderliğine Kürdistan eyaletinin yönetim merkezi Senendec doğumlu Mam Rahim Ahmedî getirildi.

 

Sahayı iyi bilen yerli halktan oluşan bu örgüt kısa sürede ayrılıkçı grupların direnişini kırmayı başararak Ocak 1980’de Kürdistan güneyindeki Kamyaran şehrini ele geçirdi. 18 A.g.m.

 

 

Ayrılıkçı grupların yenilgisi

 

İki yıl içinde Kürdistan eyaletinde birçok noktada hâkimiyet kuran PMK, 1982’ye gelindiğinde ayrılıkçı grupların elindeki son yerleşim birimi Bukan şehrinde de kontrolü sağladı. Şehir merkezlerinde varlığı sona eren, kırsal kesimde bağlantı noktalarını da kaybeden İ-KDP ve Komele 1983 yılında Irak kuzeyine çekilmek zorunda kaldı. 19 Nebile Ruhi, “Şeklgiri buhran Kürdistan ve Sazman Peşmergân-ı Müselmân-ı Kürt” Faslnâme Mütalaat-ı Besic, No:36, Bahar – 1386, s. 9

 

PMK’nın Kürdistan eyaletinde hâkimiyet sağlamasında etkili olan gelişmelerden birisi Komele’nin aşiret ağalarına savaş açmasıydı. Sınıf ayrımını reddeden Komele’nin izlediği bu siyaset Kürt aşiretlerinin merkezi yönetimle işbirliği yapmasını sonuç verdi. Nitekim bu faktörü göz ardı etmeyen Humeyni, aşiretler için devrimin zahiresi / azığı övgüsünde bulunarak aşiret güçlerinin merkezi yönetime muhalif olan hareketlerin bastırılmasında aktif olmalarını istedi. 20 Nabile Ruhi, a.g.m, s.17

 

Peşmergân-ı Müselmân-ı Kürt örgütü, bölgede kontrol kurduğu gibi 1980-1988 yılları arasında cereyan eden Irak savaşının hassas dönemlerinde ayrılıkçı grupların Kürdistan’a dönmelerine de engel oluşturdu.

 

Neden Sünni Kürtler?

 

Tahran yönetiminin ayrılıkçı örgütleri ezmek için Sünni Kürtleri seferber edişi siyasi mühendislikle izah edilecek stratejik bir hamleydi. Büyük bir bölümü Sünni Kürtlerden oluşan Kürdistan eyaletindeki krizi örneğin İlam eyaletinden Şii Kürt milislerle bastırmak İslami vahdet söylemiyle Sünni dünyaya seslenen çiçeği burnunda Şii teokratik rejim için imaj kaybı olabilirdi.

 

Gerilla savaşından ötürü Kirmanşah’a göç etmiş Kürdistanlı Sünni Kürtlerin bölgeyi iyi tanımaları da rejimin Sünni Kürtleri tercih etmesinde etkili olmuş olabilir. Öte yandan Peşmergân-ı Müselmân-ı Kürt isimli Sünni karakterli örgütün ön plana çıkarılması Şiilik mezhebini esas alan Tahran yönetiminin Sünni çoğunluklu bir bölgede kabul görmesi açısından da kritik bir eşiktir.

 

 

PMK’nın bugünü

 

PMK Kürdistan’da kontrolü sağlamasıyla birlikte örgütün bir bölümü Irak savaşı için cepheye sevk edilirken bir kısmı da ayrılıkçı Kürt gruplarının tekrar şehre dönmelerine engel olmak için bölgede “korucu” görevi ifa etti.

 

Irak savaşının hafiflemesiyle birlikte ülke sathında düzeni sağlayan Tahran yönetimi PMK’ya ihtiyaç kalmayınca birçok örgüt üyesi silahlarına el konularak hapsedildi. 21 79 devrimi sonrası Kürdistan bölgesinde saha araştırmaları yapan Y.A ile görüşme, 3 Ağustos 2019 Öte yandan bazı PMK üyeleri Devrim Muhafızları Ordusu’nun Hamza Karargâhı’nda çeşitli görevlere getirildi. PKK’nın İran uzantısı PJAK’ın 2004’te kurulmasının ardından PMK’nın istihbari bilgi ihtiyacı için yeniden aktif hale getirildiği iddia edildi.22 “Nakşe haberçinhaye bumi der dergirihaye Kürdistan”, Radiozamaneh, https://www.radiozamaneh.com/302296 , 2016

 

19 Haziran 2020 0 Yorum
0 FacebookTwitterWhatsappEmail

Son Yazılar

  • Rusya-Ukrayna Savaşı: İşgal nasıl sadece yabancı gönülleri değil, paralı askerleri de çekti
  • Lübnan’ın İsrail’e Karşı İstihbarat Mücadelesi
  • Belarus’taki göçmen krizi THY’yi etkileyebilir
  • 27 Şubat saldırısının iç yüzü: Askerler Rusya’yı suçluyor
  • Bizden nefret eden ajanlar: Casusluk ve devlet sırları üzerine habercilik

Son Gönderiler

  • Rusya-Ukrayna Savaşı: İşgal nasıl sadece yabancı gönülleri değil, paralı askerleri de çekti

    5 Mart 2022
  • Lübnan’ın İsrail’e Karşı İstihbarat Mücadelesi

    4 Şubat 2022
  • Belarus’taki göçmen krizi THY’yi etkileyebilir

    10 Kasım 2021

Kategoriler

  • Genel (61)
  • Haber (171)
  • Twitter
Footer Logo

@2021 - All Right Reserved. actafabula.net