CIA’de yirmi yedi yıl boyunca görev yapan Duyane Norman, teşkilatın uzun yıllardır kullandığı casusluk yöntemlerinin teknoloji tarafından geride bırakıldığını söylüyor.
“Meraklı gözlerden ırak, gölgeler içerisinde küresel çapta faaliyet gösteren gizli görev kadrosu fikri artık demode oldu.” açıklamasında bulunan Norman, CIA için casusluk yöntemleri üzerine araştırmalar yapan bir isim. CIA’in Karşı İstihbarat Şefi’nin yaptığı uyarı çerçevesinde Afganistan’daki haber elemanlarının ifşa olduğu ve hedef alınmaya başladığı bilgisi, teşkilatın bu alandaki kabiliyetini sorgulatır hale geldi.
Norman, CIA’in sahip olduğu casusluk ağındaki sızmalar ile ifşaların, dikkatsizlik ve yetersizlikle değil, sahte kimlikleri ile ilişkileri korumayı artık imkansız hale getiren teknoloji sebebiyle olduğunu ifade ediyor. Norman’ın HUMINT adı verilen insan istihbaratının dijital çağda hayatta kalamayacağı görüşü birçok meslektaşı tarafından kabul edilmese de herkes sosyal medya, akıllı telefonlar, yüz tanıyan sistemler ve bilgisayar teknolojilerinin casusluk işleyişini daha karmaşıklaştırdığı noktasında hem fikir.
CIA’in çeşitli coğrafyalarda yürüttüğü faaliyetlerden bazıları teknolojik sistemler sebebiyle sekteye uğruyor. CIA’in Lübnan’da görüştüğü ajanlarının sahip olduğu cep telefonlardakicoğrafi konum verilerinin Hizbullah tarafından analiz edilmesiyle ortaya çıkması, İran’da teşkilatın ajanlarını kaybetmesi, Çin’de yirmi kadar haber elemanının gizli iletişim kanalının taraf değiştiren ajan sebebiyle idam edilmesi ve nihai olarak İtalyan bir savcının Milan’da rahip kaçıran CIA görevlilerini telefon kayıtlarını inceleyerek tespit etmesi teknolojinin, casusluk faaliyetleri üzerindeki olumsuz noktaları açığa çıkarıyor.
Teknolojiyi en büyük suçlu olarak gören Norman, CIA’in haber toplama işleyişi için “gündüz vakitlerinde diplomat kılığında gezip, geceleri sahte kimliklerle görüşmeler yaparak kaynak toplayan personellerin ifşa olmaması şüpheli. Birçok fotoğrafını sosyal medyada yıllarca yayınlayan bir Amerikalının, Çin’in yüz tanıma teknoloji ağı varken nasıl bu ülkede takma isimle faaliyet gösterebilir?” sorusunu soruyor.
CIA’in iş insanı veyahut diplomat olarak faaliyet göstermesini sağlayacak destekleyici hikayeler, onaylama için aramaların cevaplanması ve birçok resmi kağıt işi olduğunu söyleyen Norman, rakip istihbarat teşkilatının hedef personelin hareketlerini oluşturup, buradaki bir sapmayı fark edebileceğini söylüyor.
Birçok aktif ve emekli istihbarat personeli ise dijital etkinin geçici olduğunu ve hiç kimsenin insan istihbaratını geliştirmek için siber istihbaratın kullanılması noktasında Amerika’dan iyi olmadığını belirtiyor. Bir yetkili ise mevcut şartları zorlukları olduğunu lakin bunların beraberinde fırsatları da getirdiğini ve insan istihbaratı sisteminin hala güçlü olduğunun altını çiziyor.
CIA’in eski şefi John Brennan da insan istihbaratının yok olmadığını lakin bu alanda çok daha dikkatli olunması gerektiğini belirtiyor.
Duyane Norman ise teknolojinin istihbarat operasyonlarına karşı olduğu iki örnek veriyor. Bir tanesi Hamas’ın üst düzey isimlerinden Mahmud el-Mabhuh’un 2010 yılında Dubai’deki otel odasında ölü bulunmasının ardından yapılan polis incelemesinde tüm MOSSAD suikast ekibinin kameralar yardımıyla ifşa olduğunu söylüyor. Diğer örneği ise 2018 yılında Rusya’nın Britanya’da zehirlemeye çalıştığı eski istihbarat personelinden veriyor. Bu operasyonun ortaya çıkarılmasını bir istihbarat örgütünün değil açık kaynak istihbarat (OSINT) yöntemlerini kullanan Bellingcat’in yaptığını da ekliyor.
Duyane Norman istihbarat toplama faaliyetlerinde radikal değişikliğe ihtiyaç olduğuna inanıyor.