The Intercept’in iki muhabiri, Nick Turse ve Alice Speri, ulaştıkları belgeler ve emekli, mevcut hükümet yetkilileriyle yaptıkları onlarca görüşmenin ardından Amerikan Özel Kuvvetleri’nin yüksek ölçekli ama düşük profilde dahil oldukları vekil savaşlarını ortaya koydu.
127E Yetkisi olarak bilinen bu gizli çalışmaya dair detaylara, Bilgiye Erişim Özgürlüğü Kanunu kapsamında alınan belgelerle de resmi olarak ulaşıldı. 2020 yılında en az on dört 127E programı Orta Doğu ve Asya-Pasifik bölgelerinde kullanılıyordu. 2017–2020 yılları arası; birbirinden bağımsız en az 23 programı kapsıyor. Özel Operasyonlar Komutanlığı ve CENTCOM Komutanlığı görevlerini yürüten Em. Org. Joseph Votel da Mısır, Lübnan, Suriye ve Yemen’de 127E programlarının kullanıldığını kabul ediyor. Bir başka emekli Pentagon çalışanı ise bu programın ilk versiyonunun önceden Irak’ta kullanıldığını söylerken, The Intercept ayrıca ulaştığı belgelerde, Pentagon tarafından kabul edilmeyen, 2017 yılında Tunus’ta “Obsidian Tower” kod adıyla 127E programın Amerikan güçlerinin, yerel vekil güçlerle birlikte kullanıldığını aktarıyor.
127E programı, Amerikan komandolarının, yabancı ve gayri nizami ortak güçlerle dünya çapında terörle mücadele operasyonları düzenlemelerini destekliyor. Bu programın nerelerde, hangi sıklık ve kimleri, nasıl hedef aldığı sorularının cevapları Dışişleri ve Kongre’nin ilgili komitelerinin önemli üyeleri tarafından dahi bilinmiyor. 127E programı kapsamında Amerika, yabancı güçleri eğitir, silahlandırır ve istihbarat sağlar. Geleneksel destek programlarının aksine 127E kapsamında eğitilen güçler sadece Amerika’nın hedeflerinin gerçekleştirilmesi özelinde çalışır. 127E programı kapsamında daha önce çalışmış üst düzey emekli bir Pentagon çalışanı “127-echo programının yabancı katılımcıları, yeteri kadar Amerikalıya sahip olmadığımız boşlukları dolduruyor” diye belirtiyor.
127E programına dair detaylı bilgilere sahip emekli generaller, bu programın silahlı grupları hedef alırken aynı zamanda Amerikalı güçlerin riske atılmasını da düşürmesi sebebiyle “son derece etkili” olduğunu söylüyorlar. 2017–2020 yılları arasında 127E operasyonlarının maliyeti 310 milyon Dolar. 2005 yılında başka bir isimle kullanılan programın o zamanki bütçesinden 25 milyon Dolar daha fazla.
Eleştirmenler ise 127E programının insan hakları ihlallerine ve Kongre ile ülke kamuoyunun haberi olmadan Amerika’yı bilinmedik çatışmalara sürükleyebileceğine işaret ederken, generaller ise terörle mücadele operasyonlarda bu programın çok önemli olduğunu söylüyorlar. Joseph Votel ise 127E’nin paha biçilemez bir yetki olduğunu belirterek, belirlenen hedeflerin, operasyon sahasının belirsiz şartlarına ayak uydurabilen yerel unsurlarca Amerika tarafından takip edilebildiğini ifade ediyor.
127E programı ilk önemli incelemesini, 2017 yılında Nijer’de dört Amerikan askeri, IŞİD tarafından öldürüldükten sonra yaşadı ve birçok senatör o bölgedeki Amerikan operasyonlarına dair pek bir şey bilmediklerini söylediler. Ayrıca 127E programı kapsamında Kamerun’da çalışılan askeri birliğin adı toplu vahşetlerle anılıyor. Beyaz Saray ise bir yıldan fazla süredir The Intercept’e 127E programlarının kullanımı ve çatışma sahalarındaki Amerikan komandolarının operasyonlarına dair önemli yorumlar yapmaktan kaçındı.
127E programıyla ilgili eleştiriler; askeri gerginliğin tırmanışı, dünya çapında bir düzine çatışmanın potansiyel olarak artacak maliyetleri ve bazı operasyonlarda yasadışı güç kullanımı. Amerikan Anayasası’na göre bu tür operasyonlar için Kongre’nin izni gerekirken, 127E programlarının nerede ve nasıl işlediğini denizaşırı ilişkileri denetleyen çoğu Kongre üyesi de bilmiyor.
Amerikan Özel Kuvvetleri Harekat Müfrezesi operatörü, Nijer’in 1. Seferi Güçleri’ne ileri düzey gece nişancılık eğitimi veriyor, 11 Eylül 2017
Küresel Vekil Savaşı
127E programının kökenleri, Amerika’nın Afganistan’daki savaşının ilk günlerinde, CIA personeli ve komandoların, Taliban’a karşı Kuzey İttifakı’nı desteklemesine kadar gidebilir. Kara Kuvvetleri Özel Operasyonlar Komutanlığı’nın yakın zamanda fark ettiğine göre; yeni vekil güçlere doğrudan ödeme yapma yetkisi bulunmuyor ve bunun için CIA’in fonlamasına güven zorunda kaldı. 127E son 20 yılda Kongre tarafından Savunma Bakanlığı’na Amerikan komandolarının savaşın sınırlarında ve en az düzeyde dışarıdan gözetim sağlayan bilinmeyen birkaç yetkiden sadece bir tanesi.
127E programı “terörle mücadele” konusunda odaklanırken, yetkililer; SEALs, Green Berets ve Raiders (donanma, kara kuvvetleri ve deniz piyadeleri özel birlikleri) gibi birliklerin yurt dışında “istihbarat ve karşı istihbarat operasyonların” ya da gayrinizami harp yürüten yabancı güçlere yardım ediyorlar. Geçtiğimiz Nisan ayında Özel Operasyonlar yetkilileri “ortaklarla sorumlulukları paylaşarak, hedeflere kabul edilebilir riskler dahilinde ulaşmak” düşüncesi kapsamında 127E programına olan güveni “Vizyon ve Strateji” adlı yayınladıkları çalışmada gösteriyorlar.
Özel Operasyonlar Komutanı Org. Richard D. Clarke’ın 2019 yılında Kongre’ye verdiği ifadede “127E programlarının diğer programlardaki maliyetin çok altında; binlerce teröristin yakalanması ya da öldürülmesine doğrudan etkili olduğu, terörist ağlarını & aktivitelerini bozduğu ve birçok operasyon sahasındaki teröristlerin eylemlerine izil verilmediği”ni belirtti. 127E programları kapsamında yabancı askeri güçler ve sivillerin nasıl öldükleri belli değil. Pentagon’un eski bir çalışanı The Intercept’e ayrıca Amerika’nın da, arkada kalarak gizlenmeleri beklenirken, kayıpları olduğunu söyledi.
Lübnan’daki Emşit Askeri Üssü’nü ziyaret eden CENTCOM Komutanı (eski) Org. Joseph Votel — 2016
127E programlarından bir tanesi el Kaide ve bağlı grupların olduğu daha önceden girilemeyen bölgelere muharip güçlerin yönelmesine izin verdi. The Intercept’in incelediği belgeler arasında Lübnan’da IŞİD ve el Kaide bağlantılarına karşı Amerika ile işbirliği halinde olan Lübnan Silahlı Kuvvetleri’ne bağlı G2 Taarruz Gücü (Strike Force) ya da G2SF olarak bilinen özel kuvvetler birimi bulunuyor. Bunu doğrulayan Joseph Votel, Lübnan’daki 127E program adının “Lion Hunter” olduğunu söyledi.
Lübnan’ın güvenliği üzerine uzmanlaşan iki isim G2SF’nin seçkin, özel ve genelde istihbarat ile uğraşan birim olduğunu, Amerikan Özel Operasyonlar’ı tarafından 127E programına dahil edilmesinin şaşırtıcı olmadığını çünkü zaten Amerika ile iyi ilişkilere sahip olduğunu belirttiler. Bir uzman ayrıca ülkedeki diğer güvenlik güçlerinin aksine G2SF’nin daha az politize olduğunu da ekledi.
Yazının tamamı için; https://theintercept.com/2022/07/01/pentagon-127e-proxy-wars/
Leave a Reply