‘‘Şam yönetimi hapishanelerinde rüşvet ağı oluşturuldu’’

Suriye hapishanelerindeki tutukluları ziyaret etmek veya serbest bıraktırmak isteyen tutuklu yakınlarının, rejim yetkililerince zorla rüşvet ödemeye mecbur bırakıldığı iddia edildi.

Rejimin bu uygulamayla birlikte kendisine büyük bir finansman sağladığı ve bu miktarın yaklaşık 2,7 milyon dolara kadar ulaştığı ortaya çıktı.

İngiliz The Guardian gazetesinin haberine göre, Sednaya Hapishanesi Tutuklular ve Kayıplar Derneği (ADMSP) tarafından yayımlanan bir raporda, Suriye hapishanelerindeki rüşvet ağını destekleyenler arasında gardiyanlar, hakimler, ordu mensupları ve bazı aracıların yer aldığı ifade edildi.

Aynı zamanda insanları zorla alıkoyan rejim güçlerinin bu işi sistematik hale getirmesinden bahsedilen raporda, alıkoyulan insanları hapishanelere sevk eden Şam yönetiminin, oluşturduğu bu rüşvet ağı vasıtasıyla milyonlarca dolar gelir elde ettiği öne sürüldü.

ADMSP tarafından yayımlanan bildiride, başta Rusya olmak üzere rejim destekçilerine ve uluslararası topluma zorla alıkoyulan tutukluların son durumlarının açıklanması ve hayatta olanların yakınlarıyla görüştürülmesi çağrısında bulunuldu.

Öte yandan raporda, tutuklulardan hayatını kaybeden kişilerin kim oldukları belirlenebilmesi için DNA testlerine izin verilmesi gerektiği vurgulandı.

ADMSP’nin kurucularından biri olan Diab Serrih kaleme aldığı raporda, paranın yolsuzluğa karışmış rejim yetkililerinin ve Suriye’yi yöneten derin devletin cebine indiğini söyledi. Tutukluluğun Suriye’de bir endüstri haline getirildiğini kaydeden Serrih ‘’Suriye rejimi güvenlik ve istihbarat kolları üzerine inşa edilmiştir. Düşük maaşlar yolsuzluğu teşvik ediyor, bu da zorla alıkoyma ve tutuklama altyapısını finanse ediyor.’’ diye aktardı.

İnsan hakları gözlemcilerine göre, 2011’de Suriye’de Esad rejimine karşı ayaklamalar başlamadan önce 100 bin ila 250 kişi tutuklandı.  İç savaşın meydana gelmesinin ardından tutuklamaların daha fazla arttığını belirten gözlemciler, Arap baharının başlamasından bu yana Suriye hapishanelerinde on binlerce kişinin işkence gördüğünü ve öldürüldüğünü düşünüyor.