ActaFabula
  • Anasayfa
  • Bülten
  • Haber
  • İletişim
ActaFabula
  • Anasayfa
  • Bülten
  • Haber
  • İletişim
Author

Acta Fabula

Acta Fabula

Genel

Dünden Bugüne Ukrayna Krizi

by Acta Fabula 11 Nisan 2021
written by Acta Fabula
Dünden Bugün Ukrayna Krizi

Son günlerde Rusya’nın Ukrayna sınırına yaptığı askeri yığınakla tekrar dünya gündemine gelen Ukrayna krizi nasıl başladı, neler yaşandı ve son gelişmeler neler? Uygulama üzerinden Ukrayna krizinin öyküsünün genel özetini okuyabilirsiniz.

Share on facebook
Share on twitter
Share on linkedin
11 Nisan 2021 0 Yorum
0 FacebookTwitterWhatsappEmail
Haber

Rolls Royce, Bergen Engines’i TMH Group’a sattı

by Acta Fabula 2 Mart 2021
written by Acta Fabula
RollsRoyce, Bergen Engines’i TMH Group’a sattı

İngiliz araç üreticisi Rolls-Royce, Norveç donanmasının gemilerine de motor üreten gaz ve dizel motor devi Bergen Engines’i 150 milyon Euro karşılığında Moskova kontrolündeki TMH Group’a sattığını açıkladı.

 

2021’in ikinci yarısında devredilmesi beklenen Bergen Engines, ana merkezi İsviçre’de bulunan Rusya kontrolündeki TMH Group’a bağlı TMH International tarafından bağımsız bir işletme olarak işletilecek. Satışın tamamlanmasının ardından Norveç’teki motor fabrikası, teknik servis bölümü ve bir dökümhane TMH International’a verilecek. 

 

Hali hazırda Arjantin, Küba, Mısır, Almanya, Macaristan, İsrail ve Güney Afrika’da faaliyet gösteren TMH Internationalyaptığı açıklamada, söz konusu satın alım sayesinde şirketin daha geniş bir mal portföyüne sahip olacağı ve uluslararası alanda daha çok ses getireceği ifadeleri yer aldı.

 

TMH International bu alımla aynı zamanda Kuzey Buz Denizi’nde Rusya’ya karşı istihbarat faaliyetleri gerçekleştiren Norveç donanma gemilerinin de yapım aşamasına dahil olacak. Bergens Engines’in inşasında pay sahibi olduğu Marjata adındaki istihbarat gemisi Barents Denizi ve Kuzey Atlantik’te Rusya’nın Kola Yarımadası’ndan kalkan Kuzey Filosu’nun nükleer denizaltılarını takip ettiği biliniyor.

 

Dünyanın en büyük lokomotif ve tren yolu ekipman üreticileri arasında bulunan TMH aynı zamanda Rus ticari ve düşük seviyeli askeri gemileri için deniz motorları da üretiyor. TMH’nin bu alımıyla Barents Denizi’ndeki rekabette Rusya’nın daha aktif şekilde rol alacağı düşünülüyor. Şirketin CEO’su KirillLipa da yapılan alım anlaşması ile TMH’nin daha düşük güçte daha verimli motorlar üretmeyi planladığını ifade etti. Satış ile ilgili AB’den henüz bir tepki gelmedi.

Share on facebook
Share on twitter
Share on linkedin
2 Mart 2021 0 Yorum
0 FacebookTwitterWhatsappEmail
Haber

FBI Wagner’in sahibini arananlar listesine ekledi

by Acta Fabula 27 Şubat 2021
written by Acta Fabula
FBI Wagner’in sahibini arananlar listesine ekledi

FBI, Putin’in şefi olarak bilinen ve Wagner gibi birçok şirketin öncüsü olduğu iddia edilen Yevgeny Vicktorovich Prigozhin’in 2016 ABD seçimlerine müdahale etme suçundan arandığını açıkladı. FBI duyurusunda ABD’nin iç işlerine karışan ve ülkeye karşı komplolar kuran Prigozhin’in başına 250 bin dolar ödül koyduğunu bildirdi.

 

FBI’ın iddiasına göre St.Petersburg merkezli Internet Research Agency şirketini fonlayan Prigozhin, 2014 yılından 2018’e kadar ajans aracılığıyla ABD iç işlerine müdahale etme girişimlerinde bulundu. Prizgozhin, ABD’de bir sunucu kiralayarak, sahte hesaplarla ABD vatandaşlarının seçim konusundaki kararlarını değiştirmeye çalıştı.

Yevgeny Prigozhin kimdir?

Prigozhin, ajansın ve restoran zincirine sahip olmasının yanı sıra Ukrayna, Suriye, birkaç Afrika ülkesinde paralı askerleri barındıran Wagner şirketini de yönetiyor. Wagner’in kurucusu ve mali destekçisi olan isim Amerika’nın yaptırımlar listesinde yer alıyor. Amerika Hazine Bakanlığı, Aralık 2016’da Yevgeni Prigozhin’i “Ukrayna’daki çatışmalara dahil oldukları” gerekçesiyle yaptırım listesine aldı. Concord Management and Consulting, Megalain, Lakhta şirketlerinin sahibi olan Yevgeni Prigozhin, Rus Savunma Bakanlığı ile birden fazla anlaşma imzalamış bir isim. Dünya kamuoyunda Kremlin’in siyasi manevralarının internet üzerinden yapılabilmesi için bazı zamanlar gündeme gelen Rus trolleri olarak anılan ancak “Internet Research Agency” adıyla bilinen şirketin aslında Prigozhin tarafından yürütüldüğü ifade edilenler arasında.


Yevgeni Prigozhin’in bağlantılı olduğu başka bir özel askeri şirket daha bulunuyor; Evro Polis. 2016 yılının sonunda bu şirket, Şam Yönetimi ile yaptığı anlaşmada petrol ve doğalgaz sahalarının karşıt unsurlardan alınılması ve müdaafası için bir anlaşma imzaladı. Şam’ın Rusya Büyükelçisi Riad Haddad, Evro Polis başta olmak üzere birçok Rus şirketi ile petrol ve elektrik sektörlerinde anlaşmalar imzaladı ve bu anlaşmalar öncelik olarak kabul edildi.

Rusya merkezli özel güvenlik şirketi Wagner

Rus paralı askeri şirketi Wagner’in kökenleri 2013 yılından bu yana Suriye’de faaliyet gösteren Moran Güvenlik Grubu’na uzanıyor. Şirketin yöneticisi olduğu iddia edilen Yevgeni Prigozhin, Wagner’in finansörü ve şirketin arkasındaki önemli bir isim olarak biliniyor. Birçok ülkede aktif faaliyet gösteren Wagner’in ana karargâhı Rus Genelkurmayı’nın “Ana İstihbarat Direktörlüğü (GRU)” bünyesinde bulunan ve özel kuvvet yapısına sahip olan 10. Spetsnaz Tugayı’nın ikamet ettiği Molkino’da bulunuyor. Rusya’nın 2014 yılında Kırım’ı ilhak etmesinden sonra sahada ortaya çıkan Wagner, Ukrayna’da yoğun olarak faaliyet gösteriyor.

 

Suriye’nin başkenti Şam’ın korumalığından sorumlu olduğu iddia edilen Wagner şirketinin Palmira’nın DAEŞ’den alınmasında büyük pay sahibi olduğu ifade ediliyor. Wagner’in ayrıca Afrika’nın çeşitli ülkelerinde varlığı bulunuyor. Wagner’in Orta Afrika Cumhuriyeti’ndeki faaliyetleri üzerine araştırmalar yapan 3 Rus gazeteci 2018 yılında öldürülmüştü. Wagner mensubu askerler aynı zamanda Libya’da General Hafter’e bağlı ordu birliklerini eğitip, bölgedeki çatışmalarda yer almıştı. Ulusal Mutabakat Güçleri, Trablus bölgesinde yaşanan çatışmalarda birçok Wagner paralı askerinin öldürüldüğünü iddia etmişti.

Share on facebook
Share on twitter
Share on linkedin
27 Şubat 2021 0 Yorum
0 FacebookTwitterWhatsappEmail
Haber

İngiltere İstihbarat Dairesi yapay zeka kullanımını artıracak

by Acta Fabula 27 Şubat 2021
written by Acta Fabula
İngiltere İstihbarat Dairesi yapay zeka kullanımını artıracak

Dünyanın en gelişmiş sinyal istihbaratı kuruluşlarından biri olan İngiltere Güvenlik ve İstihbarat Dairesi, (GCHQ) faaliyetlerinde yapay zeka kullanımının artıracağını belirten bir bildiri yayımladı. GCHQ tarafından Perşembe günü yayımlanan bildiride, ‘düşman’ çevrelerden gelecek tehditlerin belirlenmesi, analiz edilmesi ve karşı koyulmasında yapay zeka kullanımının büyük oranda artırılmasının planlandığı ifade edildi.

 

Intel News’in Yeni Bir Ulusal Güvenlik Öncüsü: Yapay Zekanın Etik Boyutu başlıklı rapora dayandırdığına göre GCHQ Müdürü Jeremy Fleming, zaman içerisinde güncelleşen ve yenileşmekte olan teknolojinin yanı sıra veri biliminin GCHQ için büyük bir önem arz ettiğini söyledi. Fleming, gelecekteki faaliyetlerin bu eksen üzerinde sürdürülebileceğini kaydetti.

 

Rapora göre GCHQ, istihbarat toplama ve otomatik çeviri gibi alanlarda uzun bir süredir yapay zeka kullanıyor. Raporda, insan gücüne karşı yapay zekanın saniyeler içerisinde önemli gelişmeleri ayırt edebilme özelliği, göz ardı edilmemesi gereken bir dönüşüm potansiyeli olarak öne çıkıyor.

 

Yapay zekanın güvenlik konusunda beklenenden fazlasını verdiği ifade edilen raporda, internette çocuk istismarı gerçekleştiren kişilerin kimlikleri artık kolayca tespit edilebildiği söyleniyor. Ayrıca, GCHQ raporunda banka işlemlerini ve kara para aklama faaliyetlerini analiz eden yapay zekanın, küresel uyuşturucu ticaret ağlarını belirleyip, insan kaçakçılığı çetelerinin ayrıntılı bilgilerini gün yüzüne çıkarttığı bildiriliyor.

 

Öte yandan GCHQ’nun İngiltere içerisinde yapay zeka konusundaki çalışmaları destekleyeceği söyleniyor. Son olarak raporda GCHQ’nun yeni ortaya çıkacak teknolojileri de yakından takibine alacağı ifade ediliyor.

Share on facebook
Share on twitter
Share on linkedin
27 Şubat 2021 0 Yorum
0 FacebookTwitterWhatsappEmail
Haber

İran, Hollanda’daki bir sunucu aracılığıyla muhaliflerini izledi

by Acta Fabula 21 Şubat 2021
written by Acta Fabula
İran, Hollanda’daki bir sunucu aracılığıyla muhaliflerini izledi

Tahran hükümetinin Hollanda merkezli bir ağ sunucusunu kullanarak yurtdışında yaşayan muhaliflerinin bilgisayarlarına sızma girişimlerinde bulunduğu iddia edildi. Siber güvenlik uzmanları, İran’ın Hollanda’da bulunan bir sunucu vasıtasıyla muhaliflerini hacklemeye çalıştığını bildirdi.

 

Hollanda’da yaşayan bir İranlı muhalif, İran kaynaklı dosyaların bir mesajlaşma programı üzerinden kendisine iletildiğini belirten bir ihbarda bulundu.

 

İhbarın ardından harekete geçen Hollanda merkezli Argos haber sitesi, Romanyalı siber güvenlik firması BitDefender ile ortak bir çalışma yürüterek, mesajda gönderilen dosya sayesinde bir sunucunun tespit edildiğini açıkladı. Argos’un ortaya attığı söz konusu iddiaya göre İran, Telegram üzerinden Hollanda’da yaşayan bir İran hükümeti muhalifine virüs içeren birtakım dosyalar gönderdi.

 

Bunun İran tarafından ilk hackleme girişimi olmadığı belirtilen haberde, 2020 yılında İran’ın cihazlara yasa dışı bir şekilde erişmeye çalışmak için bir sunucu kullandığı belirtildi. Yazılım dosyasının takibini süren BitDefender uzmanları, saldırıların muhtemelen Hollanda kaynaklı bir sunucu aracılığıyla gerçekleştiğini tespit etti.

 

BitDefender siber güvenlik uzmanlarına göre, konum bilgisi Hollanda’da gözüken ancak kaydı Kıbrıs’ta bulunan ve Rumen bir şirkete ait olduğu iddia edilen sunucu, muhaliflerin cihazlarını ele geçirmek için bir komuta ve kontrol işlevi gördü. Daha önce sunucunun İsveç, Almanya ve Hindistan dahil olmak üzere diğer birçok ülkedeki İran muhaliflerinin bilgisayarlarına sızmak için kullanıldığı belirtildi.

 

2019’da Hollanda hükümeti, İran’ı ülkedeki muhaliflere suikast düzenlemekle suçlamıştı.

Share on facebook
Share on twitter
Share on linkedin
21 Şubat 2021 0 Yorum
0 FacebookTwitterWhatsappEmail
Haber

Ukrayna: ”Karadeniz’de İngiltere desteğiyle iki donanma üssü kurulacak”

by Acta Fabula 18 Şubat 2021
written by Acta Fabula
Ukrayna: ''Karadeniz’de İngiltere desteğiyle iki donanma üssü kurulacak''

NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg ve Ukrayna Başbakanı Denys Shmyhal, Belçika’nın başkenti Brüksel’deki NATO Genel Merkezi’ndeki görüşmelerin ardından bir basın toplantısı gerçekleştirdi. Basın toplantısında Karadeniz sorununa ve Rusya’nın bölgedeki askeri varlığına dikkat çeken ikili, Karadeniz’de alınması planlanan önlemler hakkında bir dizi açıklamalarda bulundu.

 

Başbakan DenysShmyhal yaptığı konuşmada, Ukrayna Cumhurbaşkanı Volodimir Zelensky’nin geçtiğimiz sene duyurduğu Karadeniz’de inşa edilecek iki donanma üssü konusundaki gelişmelere değindi. Karadeniz kıyısında bir donanma üssünün yapılması planlandığını söyleyen Shmyhal, diğer bir donanma üssününde Rusya ile Ukrayna arasında tartışmalara sebep olan Azak Denizi’nde inşa edileceğini ifade etti. Shmyhal, İngiltere’nin finanse ettiği projelerin yakın zamanda başlayacağını bildirdi.

 

Ukrayna ve Karadeniz’e kıyısı olan ülkelerin NATO için büyük bir önem arz ettiğini belirten NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg, Rusya’nın Karadeniz üzerinde hakimiyet elde etme çabalarına geçit verilmeyeceğini vurguladı. Stoltenberg, Rusya’nın Kırım’ı ilhak etmesiyle birlikte bölgeye kendi deniz kuvvetlerini yığmaya başladığına dikkat çekti. Öte yandan Stoltenberg, bunlara karşılık NATO’nun da bölgedeki varlığını artırdığından bahsetti.

 

NATO’nun Karadeniz’deki mevcudiyetinin gelişimi konusunda iyimser bir yaklaşım sergileyen ABD’nin Avrupa Kuvvetler Komutanı Tod Wolters da ‘’Ukrayna sayesinde Karadeniz’deki duruşumuzu üst seviyelere taşıdık,’’ diyerek ABD’nin bölgedeki duruma ilişkin tutumu hakkında önemli bir ipucu verdi.

 

NATO’nun Karadeniz önlemleri, Rusya’nın bölgede sergilediği saldırgan tavırlar ve 2014’te Kırım Yarımadasını ilhak etmesi sonrasında arttı. ABD ve NATO, Ukrayna ile birlikte çalışarak Rusya’nın Karadeniz’deki bir hayli genişlemiş varlığını en aza indirgemek istiyor.

Share on facebook
Share on twitter
Share on linkedin
18 Şubat 2021 0 Yorum
0 FacebookTwitterWhatsappEmail
Haber

Afganistan’da organ ticareti hızla artıyor

by Acta Fabula 16 Şubat 2021
written by Acta Fabula
Afganistan’da organ ticareti hızla artıyor

Barış görüşmelerine rağmen çatışmaların devam ettiği Afganistan’da kötüleşen ekonomik şartlar, yoksul insanları yasa dışı organ ticaretine itiyor. Savaş ve küresel pandeminin ekonomik olarak yıkıcı şekilde vurduğu Afganistan’da organ ticareti, kısa yoldan para kazanmanın yeni yöntemi olarak yayılıyor.

 

Fakir Afgan vatandaşları organ ticaretine aracılık eden hastaneler sayesinde masrafları alıcıya ait olarak organlarını satıyor. Herat’ta bir organ alıcısı hastane önünde bekleyen insanlar alıcıların organları satan kişilerin hastane masraflarını ve organ ücretlerini ödediğini ifade ediyor. Hastaneler, yerli ve yabancı alıcılar, aracılar ve hastaneler çevresinde gerçekleşen organ alışverişi bu şekilde büyük bir ticaret ağı oluşturuyor.

 

Afganistan batısındaki Herat kenti bu organ satışlarında bir merkez haline gelmiş durumda. Kentte bulunan ‘böbrek nakil’ hastanesinde gerçekleşen organ ticareti, daha çok halk arasında maddi durumu sıkıntıda olan kişileri cezp ediyor. İnsanların sadece bir böbrek ile birlikte hayatını idare etme olasılığı en çok satışa sunulan organın böbrek olmasına neden oldu.

 

Böbreklerini satan birçok kişinin amacı ise elde ettikleri gelirlerle hayatlarını etkileyen borçlardan kurtulmak ve temel ihtiyaçlarını karşılayabilmek.

 

New York Times’da yer alan bir habere göre, söz konusu böbrek satışları Herat vilayetindeki Lokman Hekim Hastanesi’nde gerçekleşiyor. Beş yıl içerisinde binden fazla nakil işlemi yapan hastanenin işlem ücretlerinden iyi bir gelir elde ettiği de hem gazete hem de Afgan medyası tarafından iddia ediliyor. Nakil süreci hakkında Times’a konuşan hastane hekimi Dr. Farid Ahmed Ejaz, sürecin alıcıları ve satıcıları bağladığını, hastanenin nakillerde bir sorumluluk kabul etmediğini söyledi.

 

Böbrek ticaretinin Afganistan’da normal bir hale geldiğini söyleyen Doktor Ejaz, insanların ülkede evlatlarını sattıklarını, böbrek satışının bunun yanında bir hiç olduğunu vurguluyor.

 

Başkent Kabil’den böbrek satın alan Gulabuddin adındaki bir imam, böbreği asıl fiyatından ucuza aldığı için bu ticaretin kendisi adına karlı bir alışveriş olduğunu belirtti. İmam, 4 bin 500 dolar olan böbreği 3 bin 500 dolara aldığını ve aracıya yalnızca 80 dolar ödediğinden bahsetti. Durumun dini açıdan değerlendirmesini yapan imam ‘’Kişilerin rızası varsa, İslam açısından sıkıntı bir durum yok,” dedi.

 

Herat Halk Sağlığı Müdürü Dr. Abdul Hâkim Tamanna, Afganistan’daki böbrek satışlarından haberdar olduklarını ancak hükümetin yapabileceği çok bir şey olmadığını aktardı. Fakir ülkelerde organ ticaretlerinin yaygın olduğundan bahseden Tamanna, bu ticareti engellemeyen bir yasanın mevcut olmamasından yakındı.

Share on facebook
Share on twitter
Share on linkedin
16 Şubat 2021 0 Yorum
0 FacebookTwitterWhatsappEmail
Haber

İngiltere İşçi Partisi eski İsrail istihbarat yetkilisini işe almış

by Acta Fabula 20 Ocak 2021
written by Acta Fabula
İngiltere İşçi Partisi eski İsrail istihbarat yetkilisini işe almış

İsrail ordusunda istihbarat görevlisi olarak çalışan bir görevlinin İngiliz İşçi Partisi’nde çalıştığı ortaya çıktı. İngiltere İşçi Partisinin, İsrail askeri istihbaratında analist pozisyonunda görev yapmış Assaf Kaplan’ı sosyal medya uzmanı olarak işe aldığı ifade edildi.

 

Elektronik İntifada adlı internet sitesi, Mayıs 2009’dan Kasım 2013’e kadar İsrail ordusunun askeri istihbarat kanadında çeşitli çalışmalarda yer almış Assaf Kaplan’ın, geçtiğimiz yıl İşçi Partisinin lideri olan Keir Starmer’ın ofisinde çalışmak üzere analist olarak göreve alındığını iddia etti.

 

Kaplan’ın İşçi Partisindeki sosyal medya denetleme müdürü olarak partinin sosyal medya hesaplarını yöneterek, durum analizleri yaptığı öne sürüldü.

 

İşçi Partisi, Kaplan’ın daha önce İsrail istihbaratına çalıştığı sorularını yanıtsız bırakırken, Kaplan’ın partiye çalıştığını doğruladı

Birim 8200 bilgilerini sildi

Henüz haberler yayımlanmadan önce Kaplan’ın LinkedIn hesabında İsrail Savunma Kuvvetlerinde eski bir istihbarat analisti olarak çalıştığı bilgisi yer alırken konu hakkındaki haberlerin medyada geniş yer bulmasıyla birlikte Kaplan’ın bu bilgileri sildiği iddia edildi.

 

Kaplan, İsrail ordusunun ‘sinyal istihbaratı’ alanında çalışmalar yürüten Birim 8200’de çalıştığı bilgilerinin bulunduğu ‘hakkında’ kısmındaki bilgileri, kendisi ile ilgili haberlerin dolaşıma girmesinin ardından sildi.

 

Kaplan’ın analist olarak çalıştığı Birim 8200; televizyon, radyo, gazete ve internetten incelemelerde bulunarak askeri istihbarat ile ilgili bilgiler topluyor.

‘Tüm Filistinliler izleniyor’

İsrail Savunma Kuvvetleri’nin en önemli istihbarat kuruluşlarından biri olan Birim 8200 bünyesinde yaklaşık 5 bin kişinin görev yapıyor. 2014’de bazı birim çalışanları, Filistin’de yalnızca şiddete karışanların değil tüm Filistin halkının gözetime tabii tutulduğundan şikayetçi olduklarını belirten bir bildiri yayımlamışlardı. Bildiride, gözetimler sonucunda bazı Filistinlilerin muhbir olarak işe alındığı ve bu durumun Filistin toplumu içerisinde bölünmeler yarattığı ifadeleri yer almıştı. Birliğin bazı üyeleri ise bu iddiaları reddetmişti.

                                                                                              

Share on facebook
Share on twitter
Share on linkedin
20 Ocak 2021 0 Yorum
0 FacebookTwitterWhatsappEmail
Haber

Trump yönetimi: Çin Uygurlara soykırım uyguladı

by Acta Fabula 19 Ocak 2021
written by Acta Fabula
Trump yönetimi: Çin Uygurlara soykırım uyguladı

ABD’nin son olarak Çin’in Sincan bölgesinden domates, pamuk ve pamuk ürünleri ihracatını yasaklamasının ardından Trump yönetimi, ofisi bırakmadan önce Çin’i kışkırtacak bir hamlede daha bulundu.  ABD Dışişleri Bakanı Mike Pompeo, Pekin yönetiminin Sincan Uygur Özerk Bölgesi’nde Uygurlar ve diğer etnik gruplara yönelik insan hakları ihlalleri ve soykırım işlediği sonucuna vardıklarını açıkladı.

 

Geçtiğimiz Aralık ayında konu üzerinde bir inceleme başlatıldığını duyuran Pompeo, bugün sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda, Pekin’in daha çok Uygurlar üzerinde insan hakları ihlallerinde bulunduğunu ifade etti. Açıklamada, sadece Uygurlar üzerinde değil, bunun yanında Çin’in Sincan bölgesindeki diğer etnik ve Müslüman grupların da soykırımdan muzdarip olduğu belirtildi. ABD Küresel Yargı Ofisi’nin Büyükelçisi Morse Tan’ın yönettiği ekip tarafından gerçekleştirilen incelemelerde, ‘’Çin yönetiminin Uygur halkını yok etmeye yönelik sistematik bir girişime başvurduğu kararına varılmıştır.’’ denildi.

 

Geçtiğimiz Aralık ayında Foreign Policy’de yer alan bir haberde, Pompeo’nun, Çin’in Sincan Uygur Özerk Bölgesi’ndeki Uygurlara ve diğer Türk kökenli etnik gruplara yönelik uygulamalarının ‘soykırım’ olup olmadığı değerlendirilmesinin yapılmasını talep ettiği aktarılmıştı. Pompeo, bu konuyu değerlendirecek ekibin başına ABD Küresel Yargı Ofisi’nin Büyükelçisi Morse Tan’ı koymuş, ayrıca ABD Dışişleri Bakanlığı’nın hukuk danışmanı Marik String ile bakanlığa bağlı iç istihbarat ofisi, insan hakları ve bölge sorumlularının da değerlendirme sürecinde yer alacağı ifade edilmişti. ABD’li yetkililer, ‘’eğer karar ‘Çin, Uygurlara soykırım uyguluyor’ şeklinde verilirse, Washington ile Pekin arasındaki gerilim daha da tırmanabilir. Bu da göreve yeni başlayacak Joe Biden’ın imajına zarar verebilir.’’ demişti. Bunun yanı sıra yetkililer, Biden’ın seçim kampanyası kapsamında geçtiğimiz Ağustos ayında Sincan’daki kısıtlamaları tanımlamak için ‘’soykırım’’ kelimesini kullandığını iddia etmişti.

 

2020 yılının Ekim ayında Cumhuriyet Partisi ve Demokrat Parti milletvekilleri, Çin’in Sincan’daki Uygurlara ve diğer etnik azınlıklara yönelik muamelesini soykırım olarak nitelendirmek için bir ortak karar çıkarmıştı. Bu kararın ardından milletvekilleri, Çin’in Uygurlara yönelik tutumunu soykırım olarak tanımlaması amacıyla hükümete baskı yapmıştı.

 

Trump yönetiminin şu ana kadar gözaltı kamplarında görev alan Çinli yetkililere ve kamplarda işçileri zorla çalıştırdığı iddia edilen şirketlere karşı yaptırımlar uyguladığı öne sürülüyor. Uluslararası toplum ve insan hakları örgütleri, Çin’in Sincan’da bir milyondan fazla Uygur’u gözaltında tuttuğunu ve pek çok kişiyi inanç ve geleneklerinden vazgeçirmek için ‘zorlu programlara’ dahil ettiğini tartışırken Çinli yetkililer, toplama kamplarının mesleki eğitim amaçlı olduğunu ve aşırılığa karşı koyma hedefini bulundurduğunu savunarak bu tür iddiaları reddediyor.

Share on facebook
Share on twitter
Share on linkedin
19 Ocak 2021 0 Yorum
0 FacebookTwitterWhatsappEmail
Haber

ABD askerleri Somali’den çekildi

by Acta Fabula 18 Ocak 2021
written by Acta Fabula
ABD askerleri Somali’den çekildi

ABD ordu kaynakları Somali’deki askerlerin tamamen çekildiğini açıkladı.

 

Trump’ın emri doğrultusunda, Afganistan’da ve Irak’taki ABD askerlerinin aşamalı olarak geri çekilmesi sonrasında Somali’de de bir çekilmenin gerçekleştiği belirtildi. Çekilme öncesinde Somali’de 650 ile 800 arasında askerin bulunduğu tahmin ediliyordu.

 

ABD Afrika Kuvvetleri Komutanı Stephen Townsend, çekilme sırasında el-Kaide bağlantılı eş-Şebab örgütü tarafından hedef alındıklarını ancak herhangi bir kaybın olmadığını ifade etti.

 

Somali’deki güvenlik güçlerine terörle mücadele konusunda eğitimler veren ABD birliklerinin, çekilmeyle birlikte komşu ülkelere kaydırılacağı bildirildi. ABD Afrika Kuvvetleri Komutanlığı Sözcüsü Chris Karns, yaptığı açıklamada Kenya ve Cibuti’ye gönderilecek askerlerin sayısı hakkında açıklamada bulunmadı. Askerlerin gönderileceği Kenya’daki ABD Afrika Komutanlığı üssüne geçtiğimiz yıl eş-Şebab tarafından saldırı düzenlenmiş ve daha sonra bölgede üst düzey güvenlik önlemleri alınmıştı.

 

Son durum hakkında açıklamalarda bulunan Somalili yetkililer, eş-Şebab örgütünün saldırılarını artırdığı dönemde ABD’nin çekilme hareketinin gerçekleşmesini doğru bulmadıklarını aktarmışlardı. Çeşitli güvenlik analistleri de Trump’ın bu kararının Eş Şebab’la mücadelede Somali idaresi için iyi olmayacağı görüşünde. ABD güvenlik analistleri ise Somali’de 19 bin asker bulunduran Afrika Birliği gücünün yıl sonunda çekileceğine işaret ederek, ‘Somalili güçler, ülke güvenliğinin sorumluluğunu üstlenmeye hazır değil’ yorumunda bulunmuştu.

 

ABD, 2020 Aralık ayında, 800 kadar askerini Somali’den çekmiş ve tam çekilmenin yakın bir tarihte gerçekleşeceğini duyurmuştu.

Share on facebook
Share on twitter
Share on linkedin
18 Ocak 2021 0 Yorum
0 FacebookTwitterWhatsappEmail
Yeni Gönderiler
Eski Gönderiler

Son Yazılar

  • Dünden Bugüne Ukrayna Krizi
  • Nükleer Anlaşmada Gelinen Son Nokta: Teklifler ve Beklentiler
  • Rolls Royce, Bergen Engines’i TMH Group’a sattı
  • FBI Wagner’in sahibini arananlar listesine ekledi
  • İngiltere İstihbarat Dairesi yapay zeka kullanımını artıracak

Son Gönderiler

  • Dünden Bugüne Ukrayna Krizi

    11 Nisan 2021
  • Nükleer Anlaşmada Gelinen Son Nokta: Teklifler ve Beklentiler

    5 Nisan 2021
  • Rolls Royce, Bergen Engines’i TMH Group’a sattı

    2 Mart 2021

Kategoriler

  • Genel (40)
  • Haber (161)
  • Twitter
Footer Logo

@2021 - All Right Reserved. actafabula.net