NATO’nun Savaş Yeteneğini Geliştirme Kavramı: savaşın değişen karakterini önceden görmek

Bu yazı NATO dergisi için Amiral John W. Tammen tarafından kaleme alınmış ve yazının ilk yayını NATO dergisinde yapılmıştır. 

 

Savaşın doğasındaki temel nitelik değişmez; bu nitelik daima çatışan iradeler, vahşet, sürtüşme, belirsizlik, hile veya aldatmacayı kapsar. Aynı zaman savaşın karakteri de evrim geçirir ve rakiplerimiz faaliyetlerini ‘normal’ dediğimiz barış-kriz-çatışma dinamiğinin dışında yürüttükçe daha da yaygın hale gelir. Savaşların niteliklerindeki değişiklikler çoğu kez teknolojik yeniliklere bağlı olarak gelişir – oklardan baruta, tanklara, nükleer silahlara ve bugünkü siber uzay sistemlerine kadar. Ancak, siyasal, ekonomik, kültürel, bilimsel ve endüstriyel faktörler gibi daha birçok faktör de ülkelerin ve ittifakların savaşla ilgili düşüncelerini, hazırlıklarını ve savaşma şekillerini etkileyebilir.

Yeni düşünce, örgütlenme ve davranış şekilleri

Bu yeni düşünce şekli İttifakın savaş ve savaşmayı geliştirme kavramının zaman, mekân, işlevsel ve yapısal yönlerini ele alır.

 

Zaman: size denk rakiplerinizi kısa-orta vadeli sorun olarak görmekten vazgeçin.

 

Mekan: Çeşitli yönlerden gelen uzun vadeli, dinamik ve ısrarlı bir rekabet ile karşı karşıyayız. Rusya’nın kavgacı yapısı devam edeceğe benziyor. El Kaide gibi devlet dışı aktörler, terörist gruplar ve örgütler uzun ömürlü olduklarını ve uyarlanma yeteneklerini kanıtlamış durumdalar ve bunların benzerleri de büyük olasılıkla ortaya çıkacaktır. Ayrıca Çin, 2050 yılına kadar dünyada başı çekecek ve seferi yeteneklere sahip bir askerȋ güç geliştirmeyi hedefliyor.

 

Bu uzun oyunun doğasını anlamaya başlıyoruz. NATO 2030 düşünme süreci ve savaş yeteneğini geliştirme kavramının 20 yıllık planı da bunu teyit ediyor. On yıllarca yürüttüğümüz inisiyatifimize bağlı operasyonlar ve ‘günün krizi’ne yönelik faaliyetlerden sonra artık uzun vadeli düşünmek ve plan yapmak zorundayız. © NATO 2) Mekân unsuru: denk rakipleri coğrafi açıdan değerlendirmekten vazgeçin. Çok alanlı, çok bölgeli ve çok çeşitli araçlar çerçevesinde düşünmeye yeni yeni başlıyoruz. Bu arada fiziki ve fiziki olmayan alanların bir noktada bileşmesine de uyum sağlamaktayız. Siber ve uzay gibi fiziki olmayan alanlar ve yaygın enformasyon ortamının geleneksel savaş alanlarının (hava, kara, deniz) yerini alması ortaya çok boyutlu bir savaş alanı çıkartır: fiziki, sanal ve bilişsel. Çok boyutlu bir savaş alanında etkili olmak için tüm operasyonel alanlarda uyumlu bir strateji geliştirmek, düşmana karşı sonucu belirleyici bir avantaj sağlamanın temel unsurudur.

 

İşlevsel unsur: doğrusal ve iki elemanlı düşünce şeklinden vazgeçin ve eşzamanlılığın getireceği sorunları kabullenin.

 

Geleneksel barış, kriz ve çatışma paradigması düşmandan daha iyi düşünme ve daha iyi bir performans gösterme yeteneğimizi giderek daha fazla zorlayacaktır. Düşünce ve yaklaşımımızı çalışmalarımızı operasyonel şekillendirme, karşı koyma ve savaşma kapsamlarında dengeleyebileceğimiz eş zamanlı, doğrusal olmayan bir paradigma yönünde yeniden yapılandırmalıyız.

 

Bizleri gerek fiziki gerek fiziki olmayan boyutlardaki potansiyel düşmanlar yeniden şekillendiriyor. Son yıllarda yaşadığımız Azak Denizi ablukası ve Müttefiklere karşı ısrarla yürütülen enformasyon kampanyaları gibi krizler diğer devletlerin İttifaka zorluk çıkarmak için ne kadar yaratıcı olabileceklerini gösterdi.

 

Güvenlik ortamını kendi tasarımları ve kuvvetli noktaları – fikirleri, değerleri, ortaklıkları ve entegre askerȋ yapıları – doğrultusunda olumlu ve proaktif biçimde şekillendirmek ve bir yandan da rakiplerinin NATO’nun hedeflerini baltama çabalarına karşı koymak İttifak’a düşer. İttifak siber alan ve enformasyon ortamında çeşitli aktörlere karşı devamlı mücadele etmektedir. Bu durum devam edeceği için Müttefikler koordine olmalı, gelişmeli ve bu doğrultuda hareket etmeliler.

 

Askerȋ yapılar: komuta ve kontrol ve kuvvet yapılarını yeniden gözden geçirin.

 

Eğer bu değişen zaman-mekân-fonksiyon denkleminin gereklerine uyacaksak, sanayi devrimi yıllarından kalma komuta-kontrol (K2) yapımız ve tümen, tugay ve eş değerdeki bölümlere ayrılmış kuvvet yapımız üzerinde de radikal biçimde tekrar düşünmemiz gerekebilir. Sürekli bir rekabet, sınırsız mekânlar ve eş zamanlı faaliyetin olduğu bir ortama uygun ve yarın da etkili olacak bir savaşma gücünü nasıl yapılandırırız? Askerȋ faaliyetlerde – K2’den planlamaya, yeteneklere, tatbikatlara ve imkân kazandıran unsurlara kadar – geleceğin çok alanlı kuvveti nasıl olacaktır? Komutanlar, liderler, kuvvetler ve uzmanlar nasıl bir eğitim almalı ve geleceğin savaşlarına nasıl hazırlanmalılar? İleri düzeyli yetenekler, eskiden kalma platformlar ve yeni, ucuz ve dron sürüleri gibi kullanıp atılabilir teknolojilerin doğru karışımı ne olmalıdır?

 

Genişleyen operasyon ortamı karşısında önümüze çıkan bu önemli sorular savaş kavramının geliştirilmesine daha zinde bir yaklaşımla bakmamızı gerektiriyor.

Gelecek için bir kavram

NATO’nun Savaş Yeteneğini Geliştirme Kavramı (NWCC) İttifak ve Müttefiklere önümüzdeki 20 yılda savaşma konusunda yapılacak gelişmeler için bir ‘Kuzey Yıldızı’ işlevi görür ve bir organizasyon ilkesi sağlar. Kavram gelecekteki askerî güç unsuru ile ilgili iddialı bir görüş doğrultusunda avantaj oluşturma ve sürmekte olan en önemli çalışmalardaki ilerlemeler üzerinde odaklanır. Bu Kavramın İttifakın hedeflerini etkili biçimde gerçekleştirmek ve politik düzeyde stratejik seçenekleri çoğaltmak için NATO’nun askerî güç unsurunun yeteneklerini daha da arttıracak yeni sevkiyat hatları belirlemiş olması da aynı derecede önemlidir.

 

NATO’nun Savaş Yeteneğini Geliştirme Kavramı düşmanın oluşturduğu tehdit konusunda bilgi sahibidir, ancak arkasındaki itici güç öncelikle İttifakın kendi başarı iddiasıdır. İttifakı herkesten daha mükemmel olacak, daha iyi düşünecek, daha iyi çarpışacak, daha hızlı olacak, daha fazla ortağa sahip olacak ve her tehdit ve soruna daha iyi karşı koyacak bir konuma getirmeyi amaçlar. NATO’nun en önemli amacı bir yandan süratle hareket edip dayanıklılığı garanti altına alırken güvenlik ortamını anlayabilme, inisiyatif alabilme, kararlı biçimde çalışma ve dış ilişkileri geliştirme becerisine sahip olmaktır. İttifak ancak bu “altı hedef” vasıtasıyla hangi çalışmaları öne çekeceğini belirleyebilir ve aynı zamanda da askerî avantaj oluşturup geliştirebileceği yenilikçi yaklaşımlara ve yeteneklere dikkat çekebilir.

 

NATO’nun Savaş Yeteneğini Geliştirme Kavramı bu amaca dayanarak vizyonu gerçeğe çevirecek bir organizasyon ilkesini ve İttifakın savaşma yeteneğini geliştirme çalışmalarının sıraya konmasında rehberlik edecek bir rasyonel sunar. Güvenlik ortamını proaktif biçimde şekillendirebilecek, İttifakın tehditlere karşı çıkmasına imkân sağlayacak ve gerekirse savaşmaya hazırlık düzeyini bir üst seviyeye çıkaracak bir yapı sağlar.

NATO’nun Savaş Yeteneğini Geliştirme Kavramı savaş yeteneğini geliştirmekle ilgili beş zorunluluk belirler:

  • Bilişsel Üstünlük: Operasyon ortamını, düşmanı ve İttifakın kendi hedeflerini gerçekten çok iyi anlayabilmek için tehditler, düşmanlar ve NATO’nun faaliyet ortamı hakkında teknolojiden doktrine, Müşterek İstihbarat, Gözetleme ve Keşif (JISR) ve büyük veriye kadar bütünleşmiş, ortak bir siyasi-askerî anlayış gerekir. Aynı şekilde, siyasi-askerî düzeyin etkin biçimde iş görebilmesi (süratle ve dinamik biçimde) ve bu modern bilgi çağında karar verme mekanizmasını koruyabilmek için gereken doğru araçları sağlamak üzerinde odaklanacaktır.

 

  • Çok katmanlı direnç: İttifak caydırıcılığı destekleyerek ikmal hatları ve iletişim konusunda ortaya çıkabilecek ani şoklara ve bilişsel boyuttaki etkilere dayanmaya hazır olmalıdır. Zorlayıcı durumlara uzun süre direnebilmeli ve daha ilk günden bu tür durumlara hazır olmalıdır

 

  • Etki ve güç projeksiyonu: İttifak, ortamı kendi gücüne göre şekillendirmek, seçenekler yaratmak ve düşmanları ikilemlere maruz bırakmak da dahil olmak üzere, hedeflerine ulaşmak için proaktif biçimde çeşitli yollarla inisiyatif kullanmalıdır.

 

  • Entegre çok alanlı savunma: İttifakın karşısına çıkan tehditler artık sadece tek bir alanda değildir; bu nedenle İttifakın nereden kaynaklandıkları ve nitelikleri ne olursa olsun, tüm tehditler karşısında bütünlüğünü koruyabilmek için değişken bir ortama karşı müşterek ve esnek bir yaklaşım sergilemesi şarttır.

 

  • Çapraz alanda komuta: Büyük generallerin belirleyici özelliği olan durumu anında kavrama yeteneği çok alanlı ve entegre bir savaş alanında mümkün olmayabilir. İnsanlarımıza, komutanlık sanatına, eleştirel düşünceye ve cesaretle harekete geçmeye yatırım yapmak başarının anahtarı olacaktır. NATO’nun Savaş Yeteneğini Geliştirme Kavramı hakkında daha fazla bilgi için.

Etkili sevkiyat hattı

Savaşma becerisinin gelişmesi bir yarış benzetmesiyle açıklanabilir: potansiyel düşmandan önce yeni bir yazılım geliştirmek ve konuşlandırmak için yapılan bir kısa mesafe sürat koşusu (sprint); yeni doktrinler ve en yüksek kalitede yetenekler tasarlamak için bir maraton. Ancak NATO’nun Savaş Yeteneğini Geliştirme Kavramı’nın fonksiyonel tasarımı ve zorunlulukları savaş sanatındaki gelişmenin daha ziyade aynı anda yapılan birden fazla yarış ve çeşitli mesafe ve yoğunluktaki maratonlar olduğunu gösteriyor.

NATO’nun Savaş Yeteneğini Geliştirme Kavramı bu soruna amaçladığı savaşma düzeyine ulaşabilecek gerçekçi bir yol haritası belirleyerek cevap verir. Koordine bir yaklaşıma olanak sağlayan, aşağıdakileri kapsayan bir çerçeve sunar:

Birkaç “hızlı başlangıç”: Derhal başlayacak olan ve İttifak ve Müttefiklerin süregelen çalışmalarını destekleyen kısa mesafe sürat koşuları (sprint); Birkaç öncelik: Gelecekteki başarılar açısından çok önemli olan ve zaman içinde özverili çalışma gerektiren birkaç uzun mesafe koşusu; Birkaç askerî-stratejik görüşme: İttifakın stratejik düşüncesinin özüne inen, ciddi tartışmalar gerektiren ‘maraton’ konuları.

Bu iddialı amaçlar ve ileri dönük gerçekçi yol haritası savaşmanın bugünkü gelişiminin gerçekleri ile yarının çarpışma ihtiyaçlarını dengeler. İttifak çapında işbirliği ile geliştirilmiş olan NATO’nun Savaş Yeteneğini Geliştirme Kavramı, siyasi makamların stratejik seçeneklerini optimize ederken belirleyici bir askerî avantaj sağlayıp koruyacak yol haritasını sağlar.

 

Bizim en iyi askerî düşüncemiz olan NATO Askerî Stratejisi ve bunun iki uygulama kavramı olan Savaş Yeteneğini Geliştirme Kavramı ve Avrupa-Atlantik Sahasında Caydırıcılık ve Savunma Kavramı (DDA), İttifakın askerî unsurunun kullanımı ve gelişmesi konusunda askerî-stratejik danışmaların yeni temelini oluşturur. NATO ve müttefiklerinin çalışmalarının odaklanmış, uyumlu ve senkronize olması için gidilecek yönü belirler.

 

Savaşın kalıcılığının bilincinde olan NATO’nun Savaş Yeteneğini Geliştirme Kavramının amacı NATO ve Müttefiklerinin potansiyel düşmanlarının ilerisinde olmalarını ve stratejik şoklara, geniş sorunlara karşı dirençli olmalarını sağlamaktır. Kavram savaşma konusundaki gelişmelerin ivmesinin gelecekte devamını yönlendiren mantıklı bir açıklama sunar. Savaşmadaki gelişmelerin doğru hızda gerçekleşmesini sağlayacak olan belirleyici askerî avantajı yaratmak ve korumak için İttifakın askerî güç unsurunu konumlandıracak ve duruşunu belirleyecektir. Bu avantaj önümüzdeki on yılların giderek karmaşık, birbiriyle bağlantılı ve öngörülemez hale gelen güvenlik ortamında sürekli başarı sağlamak açısından önemlidir.

+ There are no comments

Add yours